Fenerbahçe Forum ve Taraftar Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Fenerbahçe Tarihi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Erkek Mesaj Sayısı : 476
Yaş : 34
Şehir : Bursa
Puan Ver :
Kayıt tarihi : 04/09/08

Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Fenerbahçe Tarihi   Fenerbahçe Tarihi I_icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 11:21 pm

Tarihçe


Fenerbahçe Tarihi Clearpixel

Fenerbahçe Tarihi Tarihce_sabit


Kadıköy ve Fenerbahçesi;
İstanbul’un Kadıköy yakası;
Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir
eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da,
Kalamış’ıyla

Fenerbahçe Tarihi Tarihce_1
Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir
rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara
sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği
yıllar...
Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde
yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda yanıp sönerek yol gösteren
bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir kulübe sembol olmanın da
gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da ötesi uzak yıllara doğru
aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı
sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...
Kuşdili Çayırında İlk Futbol Oyunu;
İlk futbol oyununun,
bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya
başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet
tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu
keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu
Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok
keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve
de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı.
Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman
Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye
olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan
İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi. Yine de,
hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol
maçları ya da Fenerbahçe Tarihi Tarihce_2antrenmanları,
Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle
akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için,
Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından
gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük
kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi. Kadıköy halkının
ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse
yani Kurbağalıdere’nin kenarındaki salaş tiyatroda Komik Hasan’ın
tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı’na doğru yola
koyulurlardı. Yok, eğer günlerden Cuma ya da Pazar ise de, Moda’ya
doğru ya da şimdiki Fenerbahçe Stadyumu’nun bulunduğu Papazın Çayırı’na
doğru yola koyulurlardı (*1). Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü
tüysüz gençler, yanlarında boy boy çocuklarla hanım nineler ve de orta
yaşlı hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan
efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri
kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi büyükçe
bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu. Sucusu, dondurmacısı, kağıt
helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların
her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı adeta panayır yerinden
farksız kılardı. Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli,
başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora,
bacaklarından dizkapaklarına kadar şortlu bir alay adam soluk soluğa
koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, alt alta üst üste
mecelleşirler, güya da top oynarlardı. Oynanan bu futbollardan örnek
alan bazı gençler, Kadıköy’ündeki arsalarda ya da geniş çayırlarda
onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir
harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara
yükselten erbab sayılırdı. Ne var ki bir süre sonra, bir başka deyişle
1900’lü yıllara iyice yaklaşılmasıyla birlikte, Moda’da oturan İngiliz
gençlerinin artık modern futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da
oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini
hayran hayran seyreden Kadıköy’lü gençlerin yüreklerinde birtakım
kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bir takım kurma
isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu.
Fenerbahçe Tarihi Tarihce_3Kadıköy Football Association ;
1890’lı
yıllarda İstanbul Moda’da yaşayan İngiliz ailelerinden La Fontaine,
Giraud, Whittall, Charnaud, Pears, Armitage aileleri Kadıköy ve
Moda’nın çayırlarında kendi aralarında bu oyunu yeni yeni oynamaya
başladıklarında, İzmir’de yaşayan İngiliz aileleri, Bornova
çayırlarında bu oyunu çoktan oynamaya başlamışlardı bile (*2). Zira
sosyal ve idari bakımdan payitaht İstanbul’a uzak ve rahat iki şehir
olan Selanik ile İzmir, 1870’li yıllarda Osmanlı’nın futbol oyunu için
ilk taraftar bulduğu toprakları oluyor, futbol oyunu o dönemlerde dini
inançların da etkisi ile Müslüman Türkler arasında gelişemediğinden,
böylece de Osmanlı toprakları üzerinde ilk defa gayrimüslim ve levanten
(ülkede yerleşmiş bulunan yabancı uyruklu) vatandaşlar tarafından
oynanıyordu.
Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere
elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini,
1894 yılında İzmir’de “Football Club Smyrne”nin kurulması ile
birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu (*3). İzmir’de
futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a
yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun
oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi
bildiği futbol oyununu onlara kabul ettirmişti. Tarihler 1897 yılını
gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk
kez bir futbol takımı olarak Kadıköy Football Association adı
altında toplanıyor, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri,
genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları
oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürüyor, ve her akşamüstü (ilk
bölümde geniş bir biçimde sunduğumuz) o kalabalık izleyici kitlesine de
seyrettiriyorlardı. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmişti ki
“Football Association” takımı, iki yıl içerisinde “İzmir Karması” ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya yönelmişti.
Fenerbahçe Tarihi Tarihce_4“BLACK STOCKING FC” Kuruluyor ;
Ne
var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde,
mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek
kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top
koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden
mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip
oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk
gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve
hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu
gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden
Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen
topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona
ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve
jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak
amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah
Çoraplılar Futbol Kulübü) ‘nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve
kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor
ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor
ve hemen dağıtılıyordu.
1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı
Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Fenerbahçe Tarihi Tarihce_5Dolayısıyla
FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında
gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile
faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında
geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol
Kulübü isimleri, amaç karşısında birer araçtırlar (*4). Ayrıca
İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de;
Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen
(1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından, Elpis (1900)
takımının Rumlar tarafından, Black Stocking (1899), Beşiktaş,
Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular
tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir.(*5)

Tarihçe - 2. Sayfa


Fenerbahçe Tarihi Tarihce_sabit




KADIKÖY FUTBOL KULÜBÜ Kuruluşu
Ama yine de, aradan geçen
birkaç yıl içinde aynı gençlerin bir bölümü, aralarına yeni
katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü’nün hemen yakınındaki
(şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa’nın kahvehanesinde muntazaman
toplanıyor ve 1901 yılında da, bu kez isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü
ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı.
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgiye, yaşadığı yakın tarihi, yazılarında
bütün ayrıntıları ile canlandıran üstad Sermet Muhtar Alus’un, 1951
senesinde Tarih Hazinesi Mecmuası’na yazdığı “Kadıköyü’nde İlk Futbol”
isimli makalesinde rastlıyoruz ;
Fenerbahçe Tarihi Tarihce_6(Aslı
gibidir) : “ Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey’in anlatışına
bakılırsa, futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha
bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını
yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol
kapakları beyaz, öbür tarafları kırmızı, pantolon keza beyaz. Kuşdili
Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler. Moda’daki
İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek,
onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve
idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri’nin rivayetine göre, ilk oynayanları
sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet
Beyler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref
Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mekteb-i Sultani’li Daniş,
Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki.
Haftalık Malumat Mecmuası sahibi Baba Tahir’in yevmi (günlük)
Fransızca Servet Gazetesi, bu maçlara dair teşvik yollu bir yazı
neşretmiş. Fırsatı kaçırmayan namlı hafiyyelerden (gizli görevli polis)
biri, Sultan Hamid’e hemen jurnali(haberi) uçurmuş: “ Kadıköy gençleri,
Veliahd- i Saltanat Reşat Efendi (Sultan Reşat)’nin himayesinde
(korumasında) bir cemiyet teşkil eylemişlerdir (oluşturmuşlardır).
Beray-i ubudiyet (kulunuz olarak), nazar-ı dikkat-i hümayunlarınızı
celp ederim (padişahımın dikkatlerini çekerim). Ferman.”
Ve tabii ki, yine rejim ve futbolun haram sayılması nedeniyle dini
baskılı, ancak daha sıkı hafiye baskısı sonucunda da zaptiye
teşkilatının baskınıyla bu girişimler de yine engelleniyor ve
Kadıköy’lü gençler bir kez daha dağıtılıyordu. Ne hazin bir kaderdir
ki, Olimpiyatların Atina’daki açılış gününe rastlayan 6 Nisan 1896
tarihinde Tatavla (Kurtuluş)’da bir gurup Rum vatandaşımızın
teşebbüsüyle “Tatavla - Heraklis Jimnastik Kulübü” şaşalı bir biçimde
tabii ki de kurulurken(*6), ondan iki yıl sonra tamamen Türk
gençlerinden oluşarak kurulmaya çalışılan “Kadıköy Futbol Kulübü” mevcut
rejim nedeniyle hemen kapatılıyor, kurucuları ise sürgün edilmekten zor
kurtuluyordu. Bu durum Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini en
az 5 yıl geciktirecek ve yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temeli de,
yabancı egemenliği ve anlayışı ile atılacaktı (* 7).
İşte İstanbul’da, hem Pera yakasında hem de Kadıköy yakasında oturan
ecnebi (levanten) ve gayrimüslim vatandaşlarımızın, törenlerle
kurdukları ilk kulüplerinin yaşama hakkını elde etmelerine karşın, yine
kalpleri spor aşkı ile çarpan Kadıköy’lü Türk gençlerimiz tarafından
girişilen her iki cesurane teşebbüsün gerçekleşememesi, onların
içindeki bu ateşi söndürmüyor, aksine, Kadıköy’de bir futbol kulübü
kurmalarına hiçbir kuvvetin engel olamayacağı gerçeği ile, daha henüz
ismi bile belli olmayan ve fakat ki Kadıköy’ün bağrından çıkacak ve
gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak bir kulübü kurmaları için,
sadece sayılı yılların kaldığını da sanki artık iyiden iyiye
hissediyorlardı.
Fenerbahçe Tarihi Tarihce_7Kadıköy’de Kuruluşu Bekleyiş ;
Güneş, 1900’lerle henüz tanışmış. İstanbul’un her semti aynı sıcaklıkta
aynı cömertlikte aydınlanırken, Kadıköy yakasında gökyüzü hep puslu,
sanki her dem kapalı gibi. Kuşdili Çayırı mahzun, Papazın Çayırı solgun
gibi. Fenerbahçesi’nde bahçeler çiçeksiz, köşklerinde kanaryalar
suskun, güllerle bülbülleri küs gibi... Zira, içleri spor aşkı ile
yanan Türk gençlerinin Kadıköy’de kulüp kurma istekleri “saray”ca iki
kez engellenmiş, levanten ve gayrimüslim vatandaşlarımızın aynı
isteklerine aynı saraydan izin çıkarken, Kadıköylü gençlerimiz sarayın
rejimine karşı iki kez yenilmiş gibi. İşte bu nedenledir ki, gayri tüm
Kadıköy halkı suskun, biraz da yaralı, Kalamış’ta esen rüzgar bir
mahzun, Fenerbahçesi’nde çakan “Beyaz Fener” bir mahzun gibi. İşte bu
nedenledir ki ; galip, sanki bu yolda mağlup gibi...
Ve de deniz üzerinde İstanbul’un silüeti, karşı uzaklardan perde perde sahile akarken, “ışıksız FENER, çiçeksiz BAHÇE ”
misali biçare yarımada, mahzun bir eda ile karşı sahilindeki sarayın
ufuklarına doğru bakıp bakıp kuruluş izninin çıkması hayali içinde “ Bu memlekette bir gün sabah olursa Haluk. ” mısralarını yüreği yaralı fakat gönlü ümitle dolu bir şekilde sanki okur da, devlet kapusundan da medet bekler gibi...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://fbahce.yetkinforum.com
 
Fenerbahçe Tarihi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fenerbahçe Forum ve Taraftar Sitesi :: FENERBAHÇE STORE :: Kuruluş ve Tarihçemiz-
Buraya geçin: